8 Kasım 2009 Pazar

İnsanlar hala sosyalleşemeyen yaratıklar

Facebook ta genel olarak ciddi birşeyler yazmıyorum, çünkü pek ciddiye almıyorum. Bir not yazmıştım aslında ciddiydim ve kafamda dank etmişti, yani ciddiydim yazarken. Ev-İnsan arasındaki ilişkiden bahsetmiştim, bayadır kafamda kurcalıyordum.Şöyleki,

Ev denilen mekandan çıkış ve giriş, bu tek düzelik aslında diğerlerinin (evsizlerin) gün içinde bizden daha az planlı yaşamaları belki daha az bu rutin içinde olmaları, bahsettiğim alana giriş, çıkış yapmama zorunlulukları, bizim de tam tersi çıktığımız andan itibaren giriş anımızı düşündüğümüz bu ev denilen, bizi barındıran yerden bir türlü kurtulamadığımızdan, ve buna bağlı olarak, sosyal hayatımız aslında bir nevi antisosyallikten daha az antisosyallik sürecine giriş gibi bişi olmuyor mu?

Yani kısacası biz sistemin kurbanı olan, kendimizi sosyal sanan yaratıklarız.. Hala iddia ediyorum.

27 Ekim 2009 Salı

The ugly truth

"Those who live by the spectacle will die by the spectacle."

J.B

Bir msn konuşmasından alıntı..

-bizde keske konsoloslugun önünde cekinseydik
cek cumhuriyeti diye yuttururduk
-hic ankarada bi yere benzemiyor
     '
Sezgi    :
aklımıza gelmiyor çünkü arabamız yok ;;
bütün enerjimizi tüketmiş oluyoruz
ahaha iyi bağladım ama

:)

26 Ekim 2009 Pazartesi

Zizek

"We were raised by wolves and we are still wild."
 Slavoj Zizek

I adore Zizek in a way he agrees that we are not still complete human beings, neither our elders were. I think thats for sure and so current. For instance, we experience our feelings, emotions at the edge of extremes, we havent found a balance within ourselves, maybe a reason for this might be we dont need to make it. If I think more individually, this is mostly the reason why I get mad to myself- also to others- in conditions where I can not catch the balance all over my attitudes, in other words the consistency...It must be so immature behaviour when people change their acts according to the circumstances which is setted up like patterns of events or such.  Ofcourse I dont mean dressing up with summer clothes during the winter but the thing I want to make it clear is the meaningless of the adjusting  a behaviour consistently but totally in a inconsistent way...Due to the thing, we'll never catch this balance, we are attached to live as the immatures even we may become wilder and wilder through the life.

twitter günlüğü

Zizek'i twitterda da görmek nasip oldu .."If i were real would I be any more real?" deyişiyle zaten beni bitirdi..Adamın bu hayatla inatı varya.......nereye kadar, gel otur bir çayımızı iç diyesim geliyor :p

25 Ekim 2009 Pazar

Kavga edebilirsiniz, gece kornoları öttürüp rahatsız edebilirsiniz, sabaha kadar yorum yapabilir, küfür edebilirsiniz..

Çünkü maç başladı ve bitti..

Futbol & Maçlar & Takım Tutmak

Takım tutmayan var mı acaba?? Merak ediyorum tutmayanların sebebi ne ?? Benim sebebim futbolun bu ülkede artık spor alanından çıkması, sömürülmesi,çirkinleştirilmesi,şiddet,üçkağıtçılık,finans,yatırım yuvası olmasından kaynaklanıyor. Bu kadar gündemi meşgul edicek ne önemi var futbol denen oyunun? Sürekli birileri kazanıyor, birileri kaybediyor...Eeee?? Biz destekleyici olarak ne kazanıyoruz? - bir hobiye sahip olmanın getirdikleri dışında - yani bu kadar boş gürültünün sonunda insanların ellerine ne geçiyorsa bana da bir söyleyinde bir faydasını ben de göreyim...Açların ağzına ekmek konuluyorsa sonuçta, o zaman hep berber futbola!!

Blog'mun isminden de anlaşıldığı gibi benim spordan anladığım ve sevdiğim spor dalı basketbol. Bana daha medeni geliyor, aslında bu, bu oyununTürkiye de daha medenice oynandığından, seyircilerin daha bir gelişmiş, duyarlı olmalarından kaynaklanmıyor mu?

Nefret duygusunun bu kadar çok yer aldığı başka bir spor dalı var mı??? Mesela kim A masa teniscisinden nefret ediyor bir 3büyüklerden nefret ettiği kadar? Kim voleybol izlerken hakeme küfür ediyor?

Ülkede ayrıca futbola değer verildiği kadar diğer spor alanlarada değer verilseydi, milli takımın dünya şampiyonasına gidemeyişine insanlar bu kadar hayalkırıklığı yaşamazlardı:)

Yazık...

1 Nisan 2009 Çarşamba

Nasıl bir ruh hali buu??

Nasıl kii, soğuk eksi beş derecede işte??
sessizlik, bulanıklık, sıkıntı, gıcıklık, bunalım...
hiç bir şey yapmama arzusu...ama yine de yorulmak.....
hayalperest etiketi yapıştırmak istemiyorum ama istemesem de öle biraz..
buruk,tedirgin ve darmadağınnnnn...gerçekten...dağınık biraz...bırak dağınık kalsın biraz:)
ama sonra anne kızar..
kabuslar, rüyalar,bir hiçlik
bir hiçlik
hiçlik
hiçlik
hiçlik
boş
boş
boş
boş
b
o
ş
.

23 Mart 2009 Pazartesi

Bu bir çelişki midir?

İstanbul tam bir çelişki şehri...

Hem sevip hem nefret edebilirsin,
hem yaşayabilirsin hem yaşayamazsın,
hem çağdaş hem köhne,
hem zengin hem fakir,
hem çekici hem itici..

bunu sadece bu cumartesi günü anladım..hiç bu kadar yakından tanımamıştım bu şehri..ama gördüğüm kadarıyla bu şehir böyle..Ama herşeye rağmen büyülüyor insanı, hem kötü hem iyi olarak..İşte bu yüzden İstanbul aşıklarını hiç bir zaman anlamıcam ve onlardan biri olamıcam, sanırım bu şekilde objektif bakabildiğim, gerçekçi olduğum ve kendimi İstanbul'a kaptırmadığım için:)